MONT PELERIN CEMİYETİ - KÜRESEL SERMAYENİN BEYNİ > Önsöz ÖNSÖZ

1999 yılında yayınlanan bir kitabımda1 emperyalizmin gizli örgütlerinden söz etmiştim. O günden bugüne değin yazılan birçok yapıtta bu örgütlere yer verildi. (CFR, Bilderberg Grubu, Trilateral Komisyon)

Kuşkusuz, emperyalizmin örgütleri bu kadar değildi. Binlerce legal, illegal oluşum ahtapot gibi dünyayı sarmış, soyup sömürüyordu. Genel Olarak ABD, AB, Japonya’dan oluşan Kuzey ülkeleri –ki ben bu bölgeyi Trilateral Coğrafya olarak tanımlıyorum- yoksul Güneyi soymak için ABD patronajında G-7 ülkeleri diye örgütlenmişlerdi.

Küresel soygun için işbirlikçi iktidarlar oluşturuluyor, bu iktidarların egemenleştiği ülkelerde2 koşut örgütlenmeler yaşama geçirilmiş bulunuyordu. “Çağdaş uygar” olduğu varsayılan ABD, ülke düzenlerini kendi çıkarlarına uygar bir yapıya dönüştürmek için seçimlere hile katmaya çalışıyor, darbeler düzenliyordu. Şimdilerde ise hizaya sokacağı ülkelere “demokrasi”(!) getirmek için “özgürleştirme”(!) eylemlerine girişiyor, “şok ve dehşet operasyonu” adı altında kan ve ölüm kusarak ABD imparatorluğunu kurmaya çalışıyor, saldırısına diğer ülkeleri de ortak ederek savaş suçları işletiyor.

Şubat 2005’de yayınlanan diğer bir kitabımda3 ise “Küresel Çete”nin kamuoyunca belki de hiç bilinmeyen diğer örgütlerini açıklamaya çalıştım. Sıra bu örgütlerin içyüzünü gözler önüne sermeye gelmişti.

Mont Pelerin Cemiyeti, kapitalist kuramcıların Prof. Friedrich von Hayek liderliğinde 1947 yılında ilk toplantısısını yaptığı İsviçre’de yerleşim biriminden alıyordu adını.

Ekonomiyle az çok ilişkisi olan herkes Prof. Friedrich von Hayek ve yapıtlarını tanır. Ancak onun kurduğu Mont Pelerin Cemiyeti ülkemizde bilinmediği gibi, 1947 yılından bu yana da dünyada yalnızca üç kitap yayınlanmıştır cemiyet hakkında4. Ve bunlardan da yalnızca bir tanesi tümüyle cemiyeti irdelemektedir.

Biz, Mont Pelerin Cemiyeti hakkında ilk kez oluşturulan bu ayrıntılı kitapta cemiyeti ve çalışmalarını derinliğine irdelerken, yapıta ek olarak bir de CD hazırladık. Bu etkileşimli ortam ekinde cemiyet Başkanlarından Arthur Shenfield'in ele geçirilmiş bir toplantı video bandını izleyebilir; cemiyetin tüm Başkanlarını, toplantıları takvimlerini, toplantı tutanaklarını, Children of Satan kitapçığını, Chattanooga toplantısına sunulan Gwartney-Lawson tebliğini, 2004 Yılı Hayek Ödülü 2.cisi ve 3.cüsü makaleleri okuyabilir; Başkanların fotoğraflarını, çeşitli toplantılarından resimleri ve nihayet Mont Pelerin kasabasını, kasabadaki şatoyu ve toplantılar otelini görebilirsiniz.

Gerçekten de Mont Pelerin Cemiyeti dünyayı sözde liberal söylemlerle uyutmuş ama arka elden küreselleşmenin altyapısını oluşturan çalışmalarını karar merkezlerine ulaştırmış, bunların uygulanmasına eylemli katkılarda bulunmuştur. Cemiyetin kuruluşunun soğuk savaşın başlarına denk düştüğünü göz ardı etmememiz gerektiği kadar Citizens Electoral Council of Australia tarafından yayınlanmış Children of Satan kitapçığında da örgütün kurucularının post-nazi olarak değerlendirildiğini de unutmamalıyız.

Sonuçta Mont Pelerin Cemiyeti tarafından Çok Uluslu Şirketlerin (ÇUŞ) diktasını temel alan bir anlayış 1947 yılından bu yana adım adım dünyaya dayatılıp Yeni Dünya Düzeni (YDD) kurulmaya çalışılmaktadır.

Sıkça vurgulandığı gibi küreselleşme olgusunun 1990’lı yıllardan sonra başladığı söyleminin bir safsatadan başka şey olmadığının bu yapıt okunduktan sonra iyice anlaşılacağını umuyorum.

Mustafa Kemal önderliğinde kurtuluş savaşı kazanımları sonucunda tarih sahnesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti’nin temel şiarları;

- Tam Bağımsızlık,

- Anti-Emperyalizm,

- Anti-Kapitalizm’dir.5

Bugün bu şiarlar 1947’den –ne rastlantıysa Mont Pelerin Cemiyeti’nin kuruluşuna koşut tarihten– bu yana işbirlikçi iktidarlar tarafından bütünüyle ortadan kaldırılmıştır.

- Serbest Piyasa Ekonomisi,

- Özel Sektör egemenliği,

- Özelleştirme,

- Sıkı Para Politikası,

- Sendikal hakların tümden kısıtlanması vb. gibi uygulamaların topluma dayatılarak yeni

ekonomik düzenin yaşama geçirilmesi, Atatürk’ü aşmaktan, onu yadsımaktan geçmektedir.

Onun için ABD6 ve AB, yerli işbirlikçileri ile Atatürkçülüğün altını oymaktadırlar.

Bu oluşumda Mont Pelerin Cemiyeti’nin katkıları yadsınamaz. Neo-liberalizmi öne çıkaran cemiyet, “devletçilik”e kesinlikle karşı çıkmakta, kamunun iyeliğindeki her şeyin özel sektöre devrini öngörmekte, emperyalist sömürüye kuramsal teçhizat sunmakta ve toplumu yadsıyan kesimlere cephane takviyesini sürdürmektedir.

Oysa Mustafa Kemal demektedir ki, “Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk vatanında asırlardan beri kişisel ve özel teşebbüslerle yapılamamış olan şeyleri bir an önce yapmak istedi; ve kısa bir zamanda yapmayı başardı. Bizim takip ettiğimiz bu yol, görüldüğü gibi liberalizmden başka bir yoldur.”(1936)

Kitapta Mont Pelerin Cemiyeti’ne Türkiye’den katkıda bulunan –ya da onlardan ve bağlısı kuruluşlardan maddi destek alan– kişiler ve örgütlerin bağlantılarını görüp şaşıracaksınız. Hangi örgütler nerelerden arpalanmış hayret edeceksiniz.

Peki, “sıra ne zaman bize gelecek” deyip koyun gibi bekleyecek miyiz? Hayır, milyarlarca hayır!

Tüm mazlum ulusların Irak’taki direnişe çok şey borçlu olduklarını düşünüyorum. ABD hegemonyasına karşı dünyanın her yanında küresel başkaldırı7 başlamıştır. Kendiliğinden –spontane– gelişen bu karşı koyuşu tüm mazlum ülkeler bir araya gelip örgütlemeli, anti-kapitalist ve anti-emperyalist mücadeleye gün geçirmeden başlanılmalı, “Türkiye’yi haritadan silmek” isteyenlerin günümüzde de devam eden niyetleri kursaklarında bırakılmalı, “ABD tek süper güç” diye sürekli yineleyen işbirlikçilerin çanına ot tıkanmalıdır.

Talat Turhan

 

 

1 Çeteleşme, Talat Turhan, Akyüz Yayınları, Haziranan 1999

2 Emperyalizmin Bataklığında İstihbarat Örgütleri / Doruk Operasyonu, Talat Turhan, Sorun Yayınları, I.Baskı, 1989

3 Küresel Çeteleşme, Talat Turhan, İleri Yayınları, Şubat 2005-03-29

4 1. A History of the Mont Pelerin Society, R. M. Hartwell, The Freeman, Temmuz 1996
2. Joys of Freedom: An Economist’s Odyssey, David R. Henderson, Prentice Hall, Ocak 2002
3. Children of Satan, Citizens Electoral Council of Australia, Ekim 2004

5 “Bütün vatandaşlarım tarafından da paylaşılan kanaatim şudur ki, zulüm altında tutulan Asya ve Afrika halkları ile Batıdaki işçiler uluslararası kapitalizmin kendilerini, efendilerinin çıkarları için istismar etmek gayesiyle sabırlarını suistimal ettiklerini anladıkları ve çalışan kitleler tarafından sömürgeci siyasetin meşum tesirinin bilincine varıldığı zaman, burjuva sınıfının kuvveti ortadan kalkacaktır…Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha müteveccih olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklarıdır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerinde milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır.” (Mustafa Kemal Atatürk)

6 ABD, Kurtuluş Savaşı’nın başından beri Mustafa Kemal ve Türkiye’ye karşıdır. 5 Ağustos 191’da Başkan Wilson, “Türkiye’yi parça parça ederim” tehditini savurmakta ve “Türkiye haritadan silinmelidir” demektedir. (Bakınız : Yargılayanları Yargılıyorum! Bomba Davası / Savunma - 1; Talat Turhan, Sorun Yayınları, Eylül 2004)

7 Bakınız : -Seattle : Dünyayı Sarsan 5 Gün, Alexander Cockburn - Jeffrey St. Clair, Agora Kitaplığı, Eylül 2003
-Dünya Sosyal Forumu : Aşağıdan Küreselleşme Hareketi ve Küresel Direniş, F. Levent Şensever, Metis Kitap, Ekim 2003
-Küresel Başkaldırı Yirmi Birinci Yüzyıl Tiranlarına Karşı Mücadele, Neva Welton – Linda Wolf, Aykırı Yayınları, Ocak 2004